21 Nisan 2014 Pazartesi

Newport Rhode Island




Dosya:Rhode Island in United States (zoom) (extra close) (US48).svg
Rhode Adası, Amerika Birleşik Devletleri’ni oluşturan temel 13 eyaletten biri. Kuzey ve doğudan Massachusetts, güneyden Atlas Okyanusu, batıdan da Connecticut eyaletleriyle çevrili. Bugünkü eyalet topraklarını ilk kez, İtalyan Giovanni da Verrazano keşfedip kuzeydoğu kıyılarının haritasının çizilmesine yardımcı olmuş (1524).


17. yy da bir İngiliz Krallığı'nın bir kolonisi olan Rhode adası Amerika Bağımsızlık savaşından sonra önce bağımsızlığını ilan edip sonra 13 Amerikan Birlwşik devletlerinin temel kolonisinden birisi olmuş. Bölge çogunlukla Katolik olmakla beraber din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması konusunda ilk mücadelenin başladığı yerlerden biri olarak biliniyor. 

Adada 19.yy ile 20.yy arasında Amerikanın genellikle New York un en zengin iş adamlarının yazlıkları olarak bilinen extra lüks evler müzeye çevrilip ziyarete açılmış. Ben zamandan dolayı sadece bir tane evi ziyaret edip bilgi aldım. Evin yapımında ve dekorasyonunda Avrupadan gelen işçiler ve mimarlar çalışmış. Breakers'ların evini gezerken döneme ait lüks yaşam hakkında da bilgi edinmek mümkün. Ortak alanlar yüksek tavanlar, görkemli ve gerçek altın kullanılan boyama tavanlar, yüksek fakat odaya göre dar pencereler, göz yorarken yatak odaları sade ve minimalist döşenmiş. Aşırı büyük olan evlerde yataklar başındaki düğmeler ve telefonlar dikkatimi çekti. Burada düğmeler çalışanlara ulaşmak için kullanılıyor. Bu durumda telefon sosyal iletişim için diye düşündünüz benim gibi değil mi? hayır, telefon da yine ev içi iletişim için kullanılıyor, ya da acil durumlarda dışarı ile iletişimde... Sosyal ilişkilerde mesela parti davetlerinde o dönemde telefon kullanmak saygısızlık olarak kabul ediliyormuş. El ile yazılması şartmış..Günümüzle ne kadar ters değil mi? Ben yeni nesilin el yazısı kullanmayıp ilköğretimde klavye ile yazının öğretileceği günleri uzak bulmuyorum malesef.. Her neyse bu güzel kıyı şehrinde herşey bu lüks evler değil tabiiki günümüzde şehir mükemmel kıyı restorantları, çay bahçeleri butiklerle sakin bir  dinlenme mekanı. 










26 Mart 2014 Çarşamba

Death Valley

Küresel ısınmaya dikkat çekmek için yapılan bir film içerisinde hissettim kendimi.. Gerçekliğini anlamak o kadar dehşet verici ki... 85,6 metre deniz seviyesinden aşağıda çölün ortasında yürüyorsunuz.. Death Valley denilmesinin  sebebi burada  vakti zamanında bulunan suyun çok tuzlu olması, Mojave Çölünü geçerken susuz kalan insanların bu sudan içmesi ve buharlaşma nedeniyle aşırı tuzlu olan suyun insanların ölümüne sebep olmasından kaynaklanıyor. Yakın çevresindeki arazide tuzların üzerinde yürüyor ve kayaların ne kadar çok tuz barındırdıklarını görüyoruz. Ayrıca Grand Kanyon da 1600m de üşürken ertesi gün 85,6 m deniz seviyesinin altında sıcaktan kavrulurken küresel ısınmanın doğaya nasıl zarar verdiğini çarpıcı bir şekilde deneyimledim. Sıcaktan dolayı tansiyon problemleri, susuz vücudun yorgunluğu, parlak güneşten kamaşan gözler, susuzluktan yapışan dudaklar arasında belli belirsiz çıkan "çok sıcak" sözcükleri... Bu mükemmel huzur verici manzaradan çook uzak etkilerinin arasında inanılmaz gerçekliği ile, altın taşınmasında kullanılabilecek en kısa yol olması sebebi ile önem taşıyan bir yer. 

Doğanın her halinin insanlığın yararına kullanılabileceğini gösteren teknoloji... Death Valley doğal parkı da bilim insanlarının "güneş enerjisi" projesine ev sahipliği yapıyor. Söylenilenlere göre tamamlanırsa koskoca bir eyaletin enerji ihtiyacını karşılayabileceklermiş. Daha önceki yıllarda 57,3 derecelik sıcaklıkla dünya rekorlarına giren Death Valley şimdilerde enerji kazanımı açısından ayrıca bir kapı aralıyor.  

  









Grand Canyon

Hani Vahşi Batı filimlerini izleyenler bilirler, altınlar at arabaları ile taşınırken yolu kesen haydutlar, çölün ortasında yönünü şaşıran yolcular, tepede uçuşan akbabalar... tüm bu manzaraların vakti ile yaşandığı yerlerden birini ziyaret ettim. 

Amerikanın en eski kültür parkı olmasının yanısıra kanyona baktığınızda gördüğünüz rengarenk katmanlar aslında dünyanın 2 milyar yıllık tarihini gösterir. 

Kanyon milyarlarca yıl önce Kolorado Irmağına yataklık yapıyormuş. Yıllar içinde ırmak, 1600 metre derine inerek kanyona büyük muhteşem bir şekil vermiş. 

1540 yılında fark edilsede  1800 lü yılların ikinci yarısında bilimsel araştırmalara başlanmış. O zamanlarda kanyon çevresine yerleşen kızılderililerin kalıntılarına hala rastlanıyor. Örnek evlerle el yapımı eşyalarla çevredeki tarihi hava turistlere tanıtılmaya çalışılıyor. Her yerde olduğu gibi çin malı eşyalara rastlamamak mümkün değil... bu nedenle el yapımı bir iki eşyanın arasında onlarca çin malı eşyaşlar da vardı. 

Eski trenyolu üzerinde amerikalıların sıkça kullandığı kamp alanları var. Birçok aile bu bölgeye haftasonu için bile olsa gelip zaman geçiriyor.

Kanyon oldukça tehlikeli, bu nedenle patika yoldan güvenli olduğu kadar 40' boyunca aşağıya indim ama hala 1/3 ü kadar yol kat ettim. Arkadaşım ile uzun bir sıra sonra bekleyip hakederek aldığımız leziz yemeklerimizi Grand Canyon manzarasına karşı oturup afiyetle yedik. 









6 Şubat 2014 Perşembe

Şikago_Chicago

Nerden başlasam bilemiyorum, Şikago deyince benim aklımda kalan anahtar kelimeler: Sears Tower- İlk gökdelen, mafya, meşhur Godfather  filmine konu olan italyan gangster Al Capone, The Bean, Spor- basketbol, jazz, amerikan futbolu, buz hokeyi, Adler Planetaryumu, Navy Pier, Su kulesi...

I don't know how to start, there are too many things I can talk about with Chicago. The key words for Chicago are skyscreapers, jazz, Chicago Bulls, mafia' Al Capone, art, Adler Planetarıum, Navy Pier, Water Tower...

Amerika'nın en büyük 3. kalabalık şehrinden biri olan buna rağmen huzurlu sakin bir şehir... İllinois eyaletine bağlı Michigan gölünün kıyısında kurulan en eski şehirlerinden aynı zamanda. Doğu ve Batı arasında demir yolları ile köprü olan Şikago. Rüzgarlı şehir takma adı her mevsim rüzgar almasından çok hızla değişen siyasi yapısından geliyor.

Chicago is the 3rd biggest population in the U.S. Even though it has big population, it seems to be a peacefull, and organized city. It is one of the oldest cities which is located in the north part of U.S. next to the Michigan Lake in Illinois State.  Chicago is known as the Windy City, but this name is not about weather, it is mostly about changing politics in the city. 

Spora çok düşkün olduklarını maç öncesinde en büyük ve işlek caddesi olan büyük gökdelenlerin, cafelerin ve restorantların üzerinde bulunduğu şehri bir uçtan bir uca göl kıyısı ile birleştiren Mile caddesinde ailece giyilen formalardan anlayabilirsiniz.

All the city supporters for their team. I saw on the Mile street, which is the longest street in Chicago by the lake, all families, men, women were wearing jerseys before the match for supporting their team.  

Aynı zamanda Jazz müziğinin kurucusu olarak bilinen Şikagoda özel jazz barların dışında merkezdeki Millenium parkında açık hava jazz konserlerini hemen hemen her akşam dinleyebilirsiniz.

Chicago is the firs city Jazz music born in. The City is also known for many kinds of sports: ice hockey, 2 baseball teams...etc. In the city the famous theaters' name is Chicago Theater which has been a place for important events, significant shows in the world. 

1871 de büyük Şikago yangını olarak bilinen büyük felaketten sonra yeniden kurulan şehirde gökdelenler şehrin ve dünyanın mimarisine girmeye başlamış. 1998 yılına kadar da Şikagodaki Sears Kulesi en yüksek bina olma özelliğini korumuş.

Malezyada'ki Petronas İkiz Kuleleri inşa edildiğinde tartışmalar başlamış çünkü Petronas Kulelerinin helezonu Sears Kulesinin çatısından itibaren 9 metre daha yüksekmiş. Hatta daha sonrasında bu vesile ile Yüksek Binalar ve Kent Yerleşimleri Konseyi  diye birşey olduğunu öğrendim. Bu konsey binaları ölçüp biçip anten dahil, yok sonuncu yaşanabilir kat, ya da çatı bitişi..vb gibi kategorilere ayırıp belirliyor. Dahası en büyüğe sahip olma insanlığın geçmişinden bugününe bir yarış konusu, geçmişteki bilinen ilk en yüksek bina (yani kendi başına ayakta durabilen, insanlar tarafından yapılan herhangi bir yapı) Mısır'daki MÖ 2600 yy da başlayıp MÖ 2570 yy da biten Sneferu'nun Kırmızı Piramiti.



by_MH                 


In 1871 Chicago had a big fire disaster. After that all the buildings turned into ash except Water Tower which is made from marble. However Chicago planned well and now all the streets are organized by 90 degrees angles. Also after fire disaster, the first skyscraper named the Sears Tower was built. The Sears Tower was the tallest tower in the world until 1998. The Petronas Twins Tower took the title of "Tallest Tower" from the Sears in 1998. The competition about the tallest towers title started between architects. The community of architects of the cities get together in Chicago and decided criteria about the tallest title. It depends on if the towers have antennas, roofs or last living floors. 

Şikagoya gelince her ne kadar otoparkı 2 saat arayıp bulamadıysak da (biten telefon bataryası nedeni ile kullanılamayan google map, park edilen otoparkın adres bilgisinin biten telefonda kayıtlı olması, yorgunluk, açlık ve şehirde yeni olmanın verdiği şaşkınlığın büyük etkisi var..) şehir büyük yangından sonra tekrar planlanırken iyi düşünülmüş. Her cadde 90derece birbirine kesişiyor. Toplu ulaşımda da çok pratik. 24 saat kullanımda olan metro şehirde duraksız bir yaşam sağlıyor. Pembe, Yeşil, Kırmızı, Turuncu, Kahverengi, Sarı ve Mor olacak şekilde güzergahlara sahip şehirde Kahverengi hat şehir merkezinde üstten geçiyor.

Millenium Park ve The Bean'e gelince. Gerçek adı Cloud Gate veya diğer adıyla Bulut Kapısı olan fakat görünüşü Çelik Fasulye "The Bean" olarak bilinen Hindistan doğumlu İngiliz sanatçı Anish Kapoor tarafından 2006 yılında tamamlanmış büyük devasa yapı şehir merkezinde bulunan Millenium isimli halka açık parkta sergileniyor.


 




Oak Caddesi ve Chicago Nehri                                                                                                     Büyük Şikago yangınından sonra ayakta kalan mermerden yapılmış tek yapı Water Tower.


1930 da türünün batı yarım küredeki ilk örneği olan planetaryumdur. Planetaryumun 3 büyük tiyatrosu, uzay sergi alanı ve Dünyada eşi olmayan özel antika eserlerin gösterildiği ayrıca bir bölümü var.  
http://www.adlerplanetarium.org/

The building was the first planetarium in the northern hemisphere. It has three theaters, space science exhibition and one of the world's most important antique astronomical instrument collection. Also The Planetarium is recognized leader in science education. by MH_Adler Planetaryumu



Navy Pier eskiden Amerikan Donanma askerlerinin eğitim gördüğü, şimdilerde turistler için eğlence merkezi olan göl manzaralı mükemmel bir yer.
_In the Past Navy Pier was a place for military training. Nowadays, this place is indispensable place for having fun.
by MH_Navy Pier

by MH_Adler Planetaryumundan görünen şehir manzarası_You can see perfect  Chicago's silhouette from Adler planetarium.

 

Meshur Chicago Pizzası_famous Chicago's Pizza/The Gordons 

Mükemmel sanat eserleri ile yaşayan şehir_All the street corners have beautiful sculpture as a outdoor museum. 


The Sears 103. floor



Chicago Theatre_Ünlü tiyatro-müzikal..vb gösterilerin yapıldığı tiyatro